ÇOK MAĞDURUM a dostlar...
Bugün yine unutulmaz bir akşam yaşadım.
21G hattının 20.40 İETT otobüsü normal süresinden 15 dakika geç geldi.
Gelen otobüsün doğal koşulları dışarıdan farksızdı.
Otobüsün tavanının her yanından şıpır şıpır sular akıyordu.
Cam kenarlarından sızan sularda cabası.
Koltukların altında tek tük olan kaloriferlerde tık ses yok.
Sağ olasın Kadir Topbaş yaşattığın fırtınalı otobüs yolculuğu için.
Yazın sıcaktan sauna olanağı yaşatan, kışın fırtına tadıyla doğal yaşamı halkından esirgemeyen
benim çalışan büyükşehirimin İnsan! taşıyan İETT otobüsleri hiç unutmayacağım bu geceyi...
Şimdi efendim bu İETT garajında ne kadar külüstür, akan, kokan araç varsa bizim varoş mahalleye reva gören
yetkililere buradan seslenmek istiyorum;
Sayıp Topbaş ve belediyenin yönetici büyükleri; malum bizde bu tekerler dönsün diye akbil basıyoruz.
Çöp vergisi ödüyoz, su parası ödüyoz (hem içtiğimizi hep sıçtığımızı ödüyoz). Doğalgaz parasını ödüyoz.
Ödüyoz da ne oluyor, bu ödemelerden belediyemize pay gidiyordur
Bun ödemeler dışında siz biz bu ilde yaşıyoruz diye iller bankasından pay alıyorsunuz.
Bu Gayri Safi Milli Hasıladan bizim mahalle sakinlerine düşen İETT araçları neden jilet fabrikasına gönderileceklerden oluyor.
Bakın çok sevgili büyüklerim, bizim mahallede size oy veren bir sürü seçmen var bize acımıyorsanız milli iradeye acıyın.
Sevgili İstanbul'u yöneten büyük mü büyük büyüklerim,
Büyükşehir çalışırsa, İETT İnsan Taşırsa bir gün mutlaka bizde görmek isteriz.
Damı akan 21G İETT otobüsünün aksıran, öksüren unutulmaz bir seyir yaşayan yolcusu...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder